Blog

Acıya ve Yasa Dair...(Nasio-Aşk Acısı)

31 Temmuz 2019

Acıyı tanımak, tanımlamak, yaşamak nedir? Acıya bir anlam katarak onu sembolleştirmek nedir? Psikoterapide acılı bir danışanla süreç nasıl işler, psikoterapist acılı bir danışana nasıl dokunur, ona nasıl fayda sağlar? Ayrılık, kayıp, ölüm kişide çok yoğun acı ve ızdıraba neden olabilecek durumlardır. Psikoterapi seansı acıya anlam vererek, acının haykırılabileceği, gözyaşlarına dökülebileceği, gözyaşları ve sözlerle tüketilebileceği bir ortamdır. Bir acı oluştuğunda, şundan emin olmalıyız ki bir eşikten, belirleyici bir sınavdan geçmekteyiz. Peki ne sınavı? Geri dönüşü olmayan bir ayrılığın sınavı, bizi aniden ve sonsuza dek terk ederek altüst eden, kendimizi sil baştan yapılandırmaya zorlayan nesnenin eşsiz ayrılığının sınavı. Ayrılık, gönülden bağlandığımız nesnenin, -sevilen bir kişinin, maddi bir şeyin, bir değerin ya da vücut bütünlüğümüzün- bizden sökülüp alınması, kaybedilmesi olarak düşünülebilir. Psişik acı olarak isimlendirdiğimiz bu acı aslında sadece sevilen varlığın kaybedilmesiyle oluşmuş değildir. Sevilen varlığın bizi sevgisinden ansızın mahrum bıraktığında yaşadığımız terk edilişin, gururumuz derinden yaralandığında hissettiğimiz küçük düşmenin veya vücüdumuzun bir parçasını kaybettiğimizde başımıza gelen sakatlanmanın acısı da olabilir. Farklı derecelerdeki bu acılarda hep psişik dünyamızın ahengini sağlayan nesnenin ani ve sert kopuşunun oluşturduğu acılardır. Her şeyden önce acı bir duygudur, nihai bir duygu, delilik ve ölümden önceki son savunma aracıdır. Acı, hayatı ve yeniden kendimizi toparlama gücümüzü doğrulayan son bir diriliş gibidir. Ötekiyle aramızdaki bağın kopuşu yani ayrılık, kendilik imgemizin zedelenmesi veya beden imgemize yapılan bir saldırı sonucu oluşan psişik acı olsun, doku incinmesiyle oluşan bedensel acı olsun, bir anlık sürede oluşur. Acının doğuşu anlık da olsa devamında karmaşık bir süreç vardır. Acı ve acıdan kurtulmak üç aşamada incelenebilir. Kopuşla başlar, psişik sarsıntıyla devam eder ve en son ben'in sarsıntıya karşı savunmacı tepkisiyle son bulur. (Nasio, 2007)

Sevgiler..

Klinik Psikolog Rana FIRAT

Yorum Bırak