Blog

İkinci Doğum: Ergenlik

11 Mayıs 2020

Ergenlik dönemi, çocukluktan yetişkinliğe geçilen bir yaşam dönemidir. Çocuklar, ergenlik döneminin başında yoğun bir fiziksel gelişim yaşarlar. Bu süreçte gerçekleşen fiziksel değişiklik ergenlik döneminin sonuna doğru azalır ve yetişkinlikteki düzeyine ulaşır. Bu süreçte ergenler beden yapılarına son derece duyarlıdırlar. Bedensel yapılarını kafalarında kurdukları ideale benzetmek isterler. Büyük bir kısmı kendini zayıf, şişman, kısa veya uzun hisseder. Bunun sonucunda olumsuz duygular geliştirebilir ve kendilerini olumsuz biçimde algılayabilirler. Bu dönemde anne babaların, öğretmenlerin ve tüm yetişkinlerin ergenin beden yapısına ilişkin duyarlılığının farkında olmaları ve ilişkilerinde bunu dikkate alacak şekilde davranmaları gerekmektedir. Ergenlik döneminde fiziksel gelişim ile beraber bilişsel gelişim de oldukça ön plandadır. Bu dönemde ergenler ilkeler, idealleri anlamlandırır, kendi doğrularını ortaya koymaya yönelirler, ideolojik ve siyasi sorunlarla ilgilenirler. Üzüntü, sevinç, öfke, korku gibi duyguları abartarak yaşarlar çünkü bu şekilde yoğun hissederler. Artan duygu yoğunluğu, coşku hali ergende duygularını ifade etme ihtiyacı doğurur. Bu bağlamda ebeveynlerin anlayışlı tutumu aradaki ilişkiyi olumlu etkiler. Karşı cinse yönelik ilgiler ergenlik döneminin en başından itibaren başlar. İlerleyen dönemlerinde cinsel içerikli beğenme ve beğenilme arzusu bireyin ilgileri arasındadır. Hayalperestlik, yalnız kalma isteği, çalışmaya karşı isteksizlik oldukça fazladır. Kendini öne çıkarma davranışları içerisinde olabilirler veya kendilerini tamamen geri plana alabilirler.

Bu süreçte ebeveynler; arkadaşlarını daha çok önemsiyor, bizi dinlemiyor, gittikçe bizden uzaklaşıyor, bizim yap dediğimizi inadına yapmıyor, asi, hırçın, başına buyruk, yalan söylüyor, sigara vb zararlı maddeleri kullanıyor, derslere karşı çok ilgisiz gibi düşünceler içerisinde olabiliyor.

Peki ebeveynler nasıl davranmalı? Ne kadar özgürlük tanımalı?

Ergenlik dönemi problemlerinde ebeveynler ile ergenler arasındaki sorunların çözümünde ailelere öncelikle verilecek tavsiye ergenlik döneminde ergenlerin duygu dünyalarında neler olabileceği, fiziksel görüntülerinin onlar için ne ifade ettiğini, arkadaşlarıyla kurdukları iletişime neden böyle sıkı sıkıya sarıldıklarını anlamak olacaktır. Bu dönemde ergenlere verilecek şey sınırsızlık, özgürlük değil anlayıştır. Eleştirmek veya öğüt vermek aradaki ilişkiyi olumsuz yönde etkiler.

Çocuğunuz, ebeveyninin kendisini anladığını, kendisine güvendiğini ve ne olursa olsun kendisinin arkasında olduğun bilmesi gerekmektedir. Onu motive etmek için kullanılacak dil olumsuza odaklanmamalı, olumlu taraflarını öne çıkarıcı şekilde olmalıdır. Tehdit baskı gibi yöntemler, ergenin anne ve babasından uzaklaşmasına, isyan etmesine veya yalan söylemesine yol açabilir. Esnek, sabırlı ve sevgi dolu büyüklerinin varlığı bu dönemde gençlerin en büyük ihtiyacıdır.

Çocuğunuz kötü bir çocuk değil, sadece büyüyor ve biraz sancılı büyüyor, anlaşılmak ve kabul görmek istiyor. Bir birey olma sürecinde olduklarının farkında olarak, fikirlerine önem vermek ve saygı duymak gerekiyor. Sergilediği davranışlar bu döneme has ve en nihayetinde geçici. Önemli olan bu süreci en az zararla, ebeveyn çocuk ilişikisi yıpranmadan geçirebilmektir.

Sevgiyle…

Klinik Psikolog Rana FIRAT

Yorum Bırak